Ana içeriğe atla

TARİFSİZ ACI

Herkese merhaba ben Aysu. Biliyorsunuz ki bundan 1 yıl önce korkunç bir felaket yaşandı. Deprem. Çoğu kişi öldü ama bir kısmı da kurtuldu ben şanslıydım ki kurtuldum ama benim ailem kurtarılamadı öldüler... Onları çok  özleyeceğim...  Ben  Hatay'da doğup büyüdüm. Depreme de Hatay'da yakalandım. Şimdi babaannemlerde yaşıyorum. Bu arada 12 yaşındayım. Size elimden geldiğince duygularımı, yaşadıklarımı ve özlediğim kişileri  anlatacağım.


Öncelikle biz o gece çok mutluyduk. Ailecek çok eğlenmiştik. Ailemle çok keyifli vakit geçirmiştim ve bunun için Allah'a çok teşekkür ediyorum. O gün çok soğuktu evde bile üşüyordum sonra birden üzerimde moloz yığınlarıyla kurtarılmayı bekledim, ağladım. Birisinin daha sesi geliyordu. Kardeşimdi. Kardeşimi görmesem de hissettim. Bizi hemen kurtarıcaklarını söyledim ve biraz da olsa sakinleşti ama zaman geçtikçe umudum yok oluyordu. Binamız çok büyüktü üzerimde kocaman bir yük ile nefes almaya çalışıyordum. Nefes alıcak minicik bir yer vardı ama yetmiyordu. Çok korkuyordum, kardeşim anne baba diye ağlamaya başladı elimden bir şey gelmiyordu sesim çıkmıyordu ve çok zor duyuyordum. Ağladım, bekledim ama bir insanın bile sesi gelmiyordu. Sonra birisinin sesi geldi. Başkasının kurtarıldığını düşündüm ve bağırmaya başladım. Sesimi duyuramadım, belki de duyurabildim ama farkedilmedim. Aslını öğrenince çok ağladım. Bizimle dalga geçiyorlarmış. Sonra ağladıkça daha zor nefes aldığımı ve toz yuttuğumu fark ettim. Sustum. Bekledim, bekledim ve bekledim. Neden kimse gelmiyordu neden kimse beni kurtarmıyor diye düşünürken bir ışık gördüm ve bir adam kimse var mı? diye bağırdı ben de" burdayım  kurtardın beni nefes alamıyorum lütfen" diye bağırdım. Beni duymuştu o kadar mutluydum ki hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Gün ışığı gördüm gözlerimi ovuşturdum sonunda su içebilmiştim. Bana termal battaniye verdiler. Sonra Ambulans geldi beni hastene de yatırdılar. 36 saat sonra ilk defa yemek yiyebilmiştim. Benimle aynı durumda yüzlerce insan vardı üzüldüm... O abiye de çok dua ediyorum, o çok iyi biriydi ama asıl acı şimdi başlıyordu. Ailemin ölüm haberini aldım. Ağladım , ağladım ve ağladım çünkü elimden başka bir şey gelmiyordu, sadece ağlayabilirdim. Ne yapacaktım, nerede kalıcağım diye düşünürken beni bir aileye verdiler ama düzenli yemek bile yiyemiyordum. Biz konteynırda kalıyorduk buna da şükür ediyordum ama yüzüm hep asıktı. O ailenin benim yaşımda bir kızı vardı-Aslı. O benim aksime hep güler yüzlüydü. Bir gün yürüyüşe çıktık tam kendine çok kızdığını anlatıyordu ki  bağırma sesi geldi bazı insanlar yağma yapıyordu ve halk buna karşı çıktığı için kavga ediyorlardı.  İnsanların dayanışma içinde olması gerekirken böyle yapmaları beni çok üzüyordu. Sonra mezarlığa gittik. Aslı kardeşinin ben de ailemin mezarına gittim. Herkes ağlıyordu benim gibi biliyorum. Hiçbir zaman gelmeyecekler ama onları çok özlüyorum. Kendimi teselli etmekten bıkmıştım ama elimden bir şey gelmiyordu. Bir gün Aslı İstanbul'a gidiceklerini söyeldi. Beni de götürdüler ve babaannemin yanına bıraktılar ve gittiler.


    Aslıyla hala görüşüyorum. Keyfim yerinde ama içimdeki o acı asla dinmeyecek. Babaannemleri çok seviyorum ama asla ailem gibi olamayacaklar. Benim için her şeyi yapıyorlar. Babaannemle arada konuşuyorum tam bir arkadaş gibi. Size son olarak evime benzer bir ev göstermek istiyorum.

 


Canım ailem sizi çok seviyorum sizi çok özlüyorum...♥
(gerçek değildir.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

10 Kasım

10 Kasım bugün. Mustafa Kemal Atatürk'ün hayata gözünü kapattığı gün. Öyle ki sadece Türkiye değil bütün Dünya yasa boğuldu. Öyle bir komutandı ki arkasında bıraktığı ülkeyi dimdik ayağa kaldırdı. Şimdi biz ona minnettarız. Böyle bir yaşam, bayram ve daha sayamayacağımız kadar fazla şey için borçlu ve minnettarız.  Şimdi kadınlar ezilmiyorsa onun sayesinde. Şimdi çocuklara bayram verilecek kadar değer veriliyorsa onun sayesinde. Şimdi cumhuriyet ve demokrasi içide yaşıyorsak bu da onun sayesinde. Şimdi ülkemizde rahat bir hayat sürdürüyorsak o ve tüm asker arkadaşları sayesinde. Onlarsız ülke bir hiçtir.  Bu toprakların altında yatan şehitlerle dimdik bu ülke. Bu ülke Atatürk'e borcunu sadece ve sadece ilkelerini devam ettirerek gençleriyle ülkenin cumhuriyetini ve bütün bayramlarıyla beraber ilk kurulduğunda nasılsa o şekilde dimdik ayakta tutarak ödeyebilir.Atatürk'ün gençliğe hitabesindede anlattığı gibi "Ey Türk Gençliği birinci vazifen Türk istiklalini

DÖNÜM NOKTAMIZ