Uzay 🌌

Uzay

Uzay Nedir?

Uzay veya feza; gezegenlerin, galaksilerin, yıldızların ve diğer gök cisimlerini barındıran, sonsuz olduğu düşünülen ama kesin bir kanıta varılmamış olan alana verilen isimdir. Madde ve enerjiden oluşan has fiziki kurrallları bulunur.

Klasik fizikte, fiziksel uzay genellikle üç doğrusal boyuta düşünülür. Modern fizikçiler genelikle uzayı, zamanla birlikte, uzay-zaman olarak bilinen sınırsız dört boyutlu bir sürekliliği bir parçası olarak görüler.

Uzay Nasıl Bir Yer

Uzay, - 270, 45 derece sıcaklığı ile aşırı şoğuk bir yer. Bu aslında uzayın temel sıcaklığı, yani kendi doku alanının sıcaklığı. Bazı bulutsular ve yıldızlar,

çıkarıldıkları enerji yüzünden çevrelerini ısıttığı için uzayın her yeri aynı sıcaklıkta değil.

Ayrıca uzayın kendisine has kurraları olduğu için Dünya'da oldukça farklı çalışır. Uzay, "Katı Vakum" halindedir yani ortamda çok az atom veya molekül vardır ve bu sebeple basınç çok düşüktür. Uzayın, "mükemmel vakum" olabilmesi için tam bir hiçlik halinde, hiçbir şey barındırmaması gerekiyor.

Evren Nasıl Oluşur?

Çoğu bilim insanı, evreni oluşumunu Big Bang (Büyük patlama) ile açıklıyor. Büyük Patlama Teorisine göre evren 18.8 milyar yıl önce yoğun ve sıcak bir noktanın (tekilliğin) patlaması sonucunda oluştu ve genişletmeye başladı.

Uzayı Oluşturan Malzemeler Neler?

Uzay; %68.3 karanılık enerjiden, %24 karanlık maddeden %4.6 hidrojen, helyum, plazma, notrinolar, radyasyon ve gazlardan oluşur.

Karanlık enerji:

Hidrojen :

Helyum:

Plazma :

Notrinolar:

Radyasyon :

Uzayda yaşayabilen canlı

"Deniz ayısı" olarak da bilinen boyu 2 milimetreyi geçmeyen 8 ayaklı, omurgasız "tardigradlar" uzay boşluğunda sıfırın altında 272 dereceden artı 151 derece sıcaklıkta ve çok güçlü radyasyon altında hayatta kalmayı başardı.

Sadece o uzayda yaşiyabiliyor

Yaklaşık bir yıl önce yapılan ve sonuçları dünkü Current Biology Dergisi'nde yayınlanan araştırmada, ilk kez bir hayvanın uzay boşluğunda böyle bir denemeye tabi tutulduğunu altını çizen bilim adamları, geçen eylülde Rus Soyuz füzesiyle fırlatılan Avrupa uzay aracı FOTON-M3'teki targiradların 270 km irtifada uzay boşluğunda bırakıldıklarını belirttiler. 43 deneyden birisi olan bu araştırma sorasında Dünya'ya dönen kapsüldeki targiradların büyük bölümünün, sadece uzay bölümünün, sadece uzay boşluğunda değil, dünyadakinden en az bin kat fazla ve yaşayan organizmaların büyük bölümü için öldürücü nitelikte olan ultaviyole (mor ötesi) ışınlarıa dayanmayı başardıkları da görüldü. Bilim adamları, bu minik canlıların suyla temas eder etmez hiçbir biyolojik değişiklik göstermeden derin uykularından (hibernation) uyandıklarını hatta normal şekilde çoğaltmaya başladıklarını fark ettiler. Araştırmaya katılanlardan İsveç Kristianstadt Üniversitesi 'nden İngenar Jönsson, "Bu hayvancıkların, uzay boşluğunun bu kadar aşırı koşullarına maruz kalmalarına rağmen yaşamayı başarmaları bugün bir gizem" diye konuşurken, bilim adamları, bu yaratıkların böylesine dayanıklı olmalarını hücresel adaptasyonlarına bağlıyorlar.

Genelikle yosun ve likenler doğal yaşam alanları olan tardigradlar, çok uzun süre, bazen yıllarca susuz kalmayave kuraklığa dayanabiliyor. Bilim adamları şimdiye dek, başka hayvancıkla ve döküntülerle beslenen 600 ayri tür tardigrad tespit ettiler.