CAN DOSTUM PANDA

 

CAN DOSTUM PANDA


Ben pandaları çok severim, o kadar tatlılar ki. Okuldaydım öğretmenim ödev vermişti, istediğiniz bir hayvanı araştırın ve bizimle paylaşın demişti. Tabi ben pandaları araştıracağım. Bir hafta tatil o yüzden bir hafta sürem var yani bolca araştırabilirim.

Bir gün ormanda dolaşmaya çıkmıştım. Çalılıklardan ses gelmişti. Ben de merak edip bakmaya gittim. Çalılıklardan bir tane yavru panda çıkmıştı. Çok şaşırmıştım ve bir o kadarda mutlu. Yavru panda galiba annesini kaybetti diye düşünmeye başladım ve onu gizlice ailemden habersiz eve götürdüm.

İlk önce pandama isim vermeliydim. İsmi Mike olsun. Pandamla beraber güzel vakit geçirmek istiyorum. Pandam çok sakin ve uslu ama bir sıkıntı var. Ben pandamı nasıl doyuracağım. Acaba bambu var mıdır? Ormanda bambu aramaya çalıştım ve buldum.

Eve koşarak gittim. Annem dedi "Ne bu acele neyin mutluluğu" ama ben bir durakladım "Iıı şey bir şey olmadı okullar tatil diye mutluyum" diyerek odama çıktım. Zor kurtuldum diye bir oh çektim. Zaten pandayı eve çaktırmadan koyduğumda da zorlanmıştım. 

Geldiğimde pandamın aç olduğunu gözlerinde gördüm. Bambusunu pandama verdim. O kadar tatlı bir şekilde yiyordu ki bana bakarak. Ben dedim "Kesin bana güveniyor" çünkü belli. Peki pandam nerede uyuyacak? 

Kendi bahçeme çıktım. Bir tane sepet gördüm. Zaten galiba aileme lazım değildi herhalde, anneme sormalıydım. "Anne bir tane dışarıda sepet var lazım mı?" annem "Sepete ihtiyacım yok ne yapacaksan yapabilirsin." sepeti aldım odama götürüm. Ayyy pandam yatağımda uyuyor. Sepetin içine yastık battaniye ile süsledim. Pandamı kucağıma alıp yatağına koydum.

Sabahleyin uyandım. Pandam uyuyordu. Yemeğini önüne bıraktım. Hemen aşağıya inip kahvaltı yapmaya gittim. Annem nefis bir kahvaltı hazırlamıştı. Çok güzel görünüyordu. Kahvaltıda noodle yedik. Ellerine sağlık dedim ve odama çıktım. Annem biraz benden şüpheleniyormuş gibi geldi. 

Bir o kadarda üzgünüm. Pandamı ne zamana kadar saklayacağım. Annem birden odama girdi. Korktum ne yapacağımı bilemedim. Annem çok şaşırmıştı. Babamı çağırdı. Babam geldiğinde ağzı açık kaldı. Anneme her şeyi açıklayacaktım ama açıklayamadım. 

Annem:
-"O pandanın evimde ne işi var ya pisse." 
Ben:
-"Hayır o benim pandam benim pandam pis değildir." 
Annem:
-"Hemen onu ormana bırakıyorsun." 
Ben:
-"Hayır." 
Annem:
-"O canlıyı evde tutamazsın. O canlı, doğa hayvanıdır." 
Ben:
-"Tamam anne." dedim ve pandamı alıp dışarı çıkardım."

Çok üzgündüm. Ama anladım ki bir canlıyı evde tutamam. Çünkü onların özgür olmaları gerekiyor. Pandama tekrar sarıldım. Birden büyük bir panda gördüm. Kesin annesidir, dedim. Pandam, pandaya doğru koştu. Pandama el salladım oda bana bakıyordu ve annesiyle beraber gittiler.

Anneme koşarak gittim. Canlı artık özgür diye güldüm. Annem de mutluydu. Anneme sarıldım ve odama çıktım. Hemen araştırma ödevimi yaptım ama söyleyeyim o panda artık benim can dostum.

Okul günündeydik. Herkes ödevini yapmıştı. Herkes sunumunu yaptı. Ben tahtaya çıktım ne yazdıysam okudum. Herkes beni alkışladı ve sona şu noktayı koydum:

"Bütün canlılar özgürdür özgür olmak zorundadır. Çünkü onlar değerli canlılardır. Ben pandamı seviyorum gittmiş olabilir ama kalbimden gitmemiş.

Yorumlar

Yorum Gönder